Bir Dilek Hakkım Olsaydı...

Bir Dilek Hakkım Olsaydı...
  • Saime Porsuk

Bir dilek hakkım olsaydı eğer dünyadaki tüm çocukların TEGV ile tanışmasını dilerdim. Neden mi? Ben size TEGV serüvenimi anlatayım, nedenine siz karar verin.


Ben Saime Porsuk. Ailesi 25 yıl önce göç ile Van’dan Antalya’ya yerleşmek zorunda kalmış 4 çocuklu bir ailenin ferdiyim. O yıllarda maddi ve manevi sıkıntıları iliklerine kadar yaşayan bir ailenin çocuğu olarak TEGV’le tanışmam benim için çok büyük bir şans oldu. Şans diyorum, çünkü maalesef her çocuk hayatında böyle bir şans elde edemiyor. Bizler TEGV çocukları olarak hayatın bize verdiği bu şansı ıskalamayanlardanız. 


TEGV ile olan maceram bundan 19 yıl önce sınıf öğretmenimin beni “Suna-İnan Kıraç Eğitim Parkı” denilen bir yere yönlendirmesiyle başladı. Daha 7 yaşındayken karşıma çıkan bu vakfın gelecekte hayatıma neler katacağından bihaber TEGV’in yolunu tutmuştum annemle. Eğitim parkının kapısının önüne geldiğim an büyülenmiştim. Hiçbir okul, hiçbir merkez ve o yaşıma kadar gördüğüm hiçbir yer oradan daha güzel değildi. Annemle birlikte kapıdan içeri girdiğim an hissettiğim en güzel şeyin buranın benim hayatımın dönüm noktalarından biri olacağıydı. Ki öyle de oldu. TEGV 19 yılda bana öyle şeyler kattı ki… Hangisini anlatsam, nelerden bahsetsem inanın bilemiyorum. Çünkü TEGV’de geçirdiğim her saniye çok ama çok değerli ve kıymetli. 


TEGV’e adım attığım ilk günden beri bütün güzellikleri yaşadığıma inanıyorum. Parkın koridorlarında yankılanan “ilk doğum günüm, ilk gezim, tiyatroya ilk gidişim, ilk kez sinema seyredişim, meğer biz özelmişiz…” şarkısı hala ilk günkü gibi kulaklarımda çınlar. Şarkıda da belirttiği gibi bilgisayarla ilk tanışmam, satranç şampiyonluklarım, “kız çocuğu basketbol mu oynarmış” diyenlere inat kazandığım basketbol şampiyonluklarım, ilk kez dans edişim, düşler atölyesinde yaptığım sayısız etkinlik, İngilizce öğrenme çabalarım, ilk kez sinemaya gidişim, ilk kez tiyatroyla tanışmam, küçükken sadece gökyüzünde gördüğüm o devasa uçağa ilk binişim, ilk şehir dışı deneyimim, ailemden uzakta arkadaşlarımla İstanbul’da First Lego Ligine katıldığımız o 3 gün, arkadaşlarımla beraber tasarladığımız robotumuz, bugün hala devam eden arkadaşlıklarım, dostluklarım ve daha birçok şey. TEGV sadece benim hayatıma yön vermekle kalmayıp kız kardeşlerimin hayatlarına da yön verdi. Onlar da TEGV sayesinde yeteneklerinin farkına vardılar. TEGV’e yolu düşmüş, çocukluğunu burada geçirmiş çoğu çocuğun gelecekteki hayallerinden biri, büyüyüp gönüllü olmaktır. Bizler de büyüdük ve TEGV gönüllüsü olduk. Hatta ben bir adım daha ileri giderek geçtiğimiz Eylül ayında TEGV’in profesyonel çalışanları arasındaki yerimi aldım. Çocukluğumdan beri içerisinde olduğum bu ailenin şimdilerde bir çalışanı olmanın ve ahde vefamı gerçekleştirmenin gururunu yaşıyorum. Çocukluğumdan beri büyük sevinçlerle kapısından içeri girdiğim bu parka artık her sabah daha büyük umut ve mutlulukla giriyorum. Bugün 25 yaşında idealleri, hayalleri ve hedefleri olan bir kadınım. Üç sene önce Süleyman Demirel Üniversitesi İletişim Fakültesinden mezun oldum. Çocukluğumda TEGV sayesinde kazandığım kitap okuma alışkanlığım ve yazı yazma becerilerim sayesinde üniversite yıllarımda Süleyman Demirel Üniversitesi Kurumsal İletişim Merkezinde 3 yıl boyunca metin yazarlığı ve muhabirlik yapma fırsatı yakaladım. Bana kendimi tanıma fırsatı sağlayan, hayaller kurmama ve hayallerimi gerçekleştirme yolunda her daim yanımda olan tüm TEGV ailesine teşekkür ederim. Çünkü biliyorum ki eğer TEGV ile tanışmamış olsaydım bugünkü Saime’den çok daha farklı biri olacaktım. Belki erken yaşta evlenmek zorunda kalarak, ekonomik bağımsızlığını kazanamamış ve hiçbir söz hakkı olmayan bir birey olacaktım. 
Bunca sözün özü olarak; TEGV’in bir parçası olmak 19 yıldır hayatımın en güzel motivasyonu. İyi ki TEGV’liyim. İyi ki buradayım.

 

Anında Haberdar Ol.
Anında Haberdar Ol

Sosyal Medya üzerinden bizi takip etmeyi unutmayın.

Duyurularımızdan haberdar olmak için bültenimize kayıt olun!