- Esra Poyraz
TEGV ile 10 yaşında tanıştım. 4. sınıfa giderken her hafta gönüllü abla ve abimiz sınıfımıza gelirdi ve bizimle etkinlikler yaparlardı bu etkinlikler sayesinde derslerden uzaklaşmış olmak, kendimden yaşça büyük ama öğretmen olmayan iki insanla iletişim kurmuş olmak, onların ilgisini ve sevgisini üzerimde hissetmek beni mutlu ederdi.
5. sınıfa geçtiğimde evime yakın olan bir öğrenim biriminde her cumartesi sabahı etkinliklere gitmeye başladım. Cumartesi sabahları uyanmak bana zor gelirdi gitmek istemezdim ama kapıdan içeri girince her şeyi unuturdum vaktin nasıl geçtiğini bilmezdim. Çizim tekniklerini öğrenmiştim, matematiği sevmeye başlamıştım, sınıf dışında farklı bir ortamda olmak bana iyi gelmişti. Tüm bunların yanında TEGV benim için bambaşka bir anlama sahiptir. TEGV'e gittiğim dönemde arkadaşları tarafından dışlanan, ailesi ve öğretmeni dışında kimseden sevgi görmeyen, kendini yalnız hisseden, çalışkan ve içe dönük bir çocuktum. Herkesten ürktüğüm, kendi kabuğuma çekildiğim bir dönemdi. Evet, TEGV'de kısa bir süre vakit geçiriyordum ama o anlar benim için paha biçilmez kıymetteydi çünkü gönüllü abla ve abilerimiz sayesinde benim de başkaları tarafından sevilebileceğimi, değer görebileceğini, kendimi rahatça ifade edebileceğimi görmüştüm. Kendi içimde yaşadığım dünyam TEGV'de dışa doğru açılıyor, kendimi düşüncelerimi söyledikçe, saygı gördükçe daha mutlu hissediyordum. Hatta o dönemde bir tane bile arkadaşım yokken şimdi bile çok yakın dost olduğumuz arkadaşımla TEGV'de tanıştım. Benimle ilgilenen abla ve abilerimizin isimlerini hala hatırlıyorum.
Şimdi Hukuk fakültesi 3.sınıf öğrencisiyim geriye dönüp baktığımda iyi ki TEGV' e girmiştim diyorum, çocukluğuma göre çok daha dışa dönük ve özgüvenliyim, TEGV bana kendimi fark etme imkanı sunmuş. Bu yüzden iyi ki diyorum.Üniversiteye başladığımda tesadüfen bir yerde TEGV'i görünce çocukluğum aklıma geldi ve ben de gönüllü olmalıyım ben de benim gibi olan çocukların hayatına dokunmalıyım dedim. Pandemiden dolayı bu dönemin başına kadar beklemem gerekti ancak güzel şeyler geç de olsa anlamını yitirmiyor, güzel kalmaya devam ediyor.3 Aralık 2021'de ilk kez çocuklarla buluştum daha doğrusu onlara kavuştum diyebilirim. Şimdilik taze bir gönüllüyüm, tecrübem az ancak bu kadar kısa bir zamanda bile gönüllü olmanın, çocuklarla bir arada olmanın verdiği mutluluk paha biçilemez. Çocukların gözlerine baktığımda hem kendi çocukluğumu hem de ülkemizin geleceğini görüyorum onlara gösterdiğim ilginin ve emeğin onların yüreğinde bir çiçek olarak açacağını biliyorum;çekingen, kendini dışlanmış hisseden, ayrımcılığa uğrayan bir çocuk gördüğümde tıpkı gönüllü abla ve abilerimin bana yaptığı gibi onlara yaklaşıyorum onların fikirlerini dinlemek kendilerini ifade edebilecekleri bir alan yaratmaya çalışıyorum çünkü biliyorum ki hayatına dokunduğumuz her bir çocuk bir gün tıpkı benim gibi "iyi ki TEGV var" diyecek, kendini keşfedecek hatta belki onlar da benim gibi gelecekte gönüllü olacaklar, benim ismimi hatırlayacaklar. Ben gönüllülüğe başladıktan sonra 2 arkadaşım da benim teşviğimle önümüzdeki dönem için gönüllülük başvurusunda bulundu, dilerim ki aramızda yeni gönüllü arkadaşlarımız katılmaya devam ederler, TEGV'e gelen her çocuk kendine bir şey katmış, kendini gerçekleştirme yolunda bir adım atmış olur. Hayatıma hem gönüllüyken hem de çocukken pek çok şey katmış olan gönüllülere ve TEGV'e çok teşekkür ederim.